19 Ocak 2013 Cumartesi

Zaman

Harcamak istiyorum, herşeyi hoyratça
Harcamak ve bitirmek
Harcayınca zaman çabuk geçeçek sanki
Zaman bitince ne olacak peki?
Bunu mu istiyorum?
Zaman çabuk geçince ben neye yetişeceğim?
Ne olacağım?
Bilmiyorum
Belki bilmek bile istemiyorum
Nereye varacağım
ya da
Varabilecek miyim?
Bilmiyorum
Sadece zamanda koşmak istiyorum
Delicesine
Yetişmek
Sonra gene koşmak
Yetişmek
Sonra gene koşmak
Bilinmeyene koşmak
Bilineni yaşamaktan daha kolay geliyor bazen

18.01.2013\ New Bedford

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Ya ben? dibi gördüm

Uzun zamandan beri bu kadar dibe vurmamıştım. üst üste gele olumsuzluklar dünyanın benim etrafımda döndüğü ne daha da bir ikna beni. Kendime döndüm etrafımı göremez oldum. Her şey zordu, yoruluyordum. Neden? Hayatımı iyileştirmeye çok da gücüm yoktu, bitmiştim. Sadece saldırıyorum, nereden ne yakalarım diye pervasızca. Sonuç, kendimi ve sevgilimi yordum, tükettim. Benim için her bir dibe vuruş bir diriliştir aslında. Bu sebeple acı çekmeye gizliden bir hayranlığım vardır. Sonra dedim, tüketmek kolay, ya üretmek?

Sonra konudan çıktım, sorunlardan uzaklaştım ıssız bir tepenin başına çömeldim, yüzüme vuran rüzgar beni kendime getirdi, soğuk soğuk esti. Uyandım. Yalnızdım ama değildim. Yoksa yalnız mıydım? Düşüncelerim beni yalnızlaştırmıştı. Onun beklentilerini benim beklentilerim sanmıştım, yanılmıştım. Rüzgar esti ben düşündüm, üşüdüm, rüzgar esti. Buldum. Erkekler kimdi? Hiç düşünmemiştim bu güne kadar. Kimdi? Ne isterlerdi? Ne beklerlerdi? Bilmiyordum. Hiç düşünmemiştim. Neden? Bilemedim. Sadece ben miydim önemli olan benim isteklerim. Bu kadar bencil miydim ben? Ama ben iyi biriydim, Noldu?  Sermayeden ne zamana kadar yiyecektim? İlişkide isteklerin ortak olduğunu düşünmüştüm belki de. Kızlar mıncır mıncır ilgi isterken, erkeklere ilgi göstermekle birlikte onlara alan bırakmak gerektiğini hiç bilmiyordum. Mıncır mıncır ilginin onlara da iyi geleceğini düşünmüştüm halbuki. Özenli davrandığımı düşünürken, özensiz davranmanın soğukluğu yüzüme çarptı. özen kime göre ve nasıldı? İlişkide terimlerin anlamlarını dolduran çiftlerin karakterleriydi. Sevgilimi tanımıştım, biliyordum ama ilişkilerin evrensel olmadığını bilmiyordum. Ne istediğini daha yeni anladım ve bildim. Duyguların yerini düşüncelerin alması beni ağırlaştırdı, korktum önce ama iyi gelmişti. "Sevgi emek ister" in anlamını şimdi çok daha iyi anlamıştım.

Canım sevgilim seni yorduğum için özür dilerim.

12 Mayıs 2012 Cumartesi

İlişki Kimdir?


Bugüne kadar ilişki nedir? Nasıl olmalıdır? Bunların üzerine hiç kafa yormadığı mı ve düşünmediğimi gördüm, her zamanki gibi ta ki duvara çarpana kadar. Benim için bir ilişkide sevmek yeterli idi. Sen seversin, sevdiğini gösterirsin o da seni sever sevdiğini gösterir, bu kadar basitti.çok fazla abartmaya gerek yoktu. Ama abartıdan ve basmakalıplıktan uzaklaşmak adına bazı şeyleri kaçırdığımı yeni anladım. Kısacası benim önermemin yeterli olmadığını; ilişki içindeki dinamikler, beklentiler, paylaşımların önemini fark etmediğimi fark ettim. Tabi buradan sevginin yetersizliği ya da küçümsenecek bir duygu olduğunu anlaşılmasın. Tabi ki, sevginin bir ilişkinin temelinde olmazsa olmaz duygulardan biri olduğu su götürmezdir.

Peki sevmek ne demek? İşte burada bireysel farklılıklar ortaya çıkıyor ve sevgi aslında her birey için farklı anlam ve beklenti taşıyor. Bu noktada sizin  ve partnerinizin sevgiden ne anladığını ve nasıl gösterdiğini tahlil etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. İlişkilerde yapılan en büyük yanılgının da her bir ilişkinin birbirinin aynısı olduğunu düşünme algımızdan kaynaklandığına inanıyorum. Yani bu noktada önemli olan somut davranışların niceliğinden ziyade sizin duygularınız ve ne hissettiğiniz. Bireyin, hesap kitap yerine ne hissettiğine önem vermesinin daha değerli olduğunu düşünüyorum. Kısacası, herkes farklı sever ve farklı sevilir. Farklılıkları öldürmek yerine onların kıymetini bilip, anlayıp, değer vermeliyiz.

Yazının başında değindiğim konuya geri dönecek olursak, peki neden sevgi yetmiyor? Çünkü akan bir hayat ve bu hayatın içinde bir ilişki var, burada sadece bir duygu yok, farklı duygu, arzu ve beklentiler var. Bu noktada ilişkiyi yeni bir canlı olarak betimlemek istiyorum. Nasıl insanların temel ihtiyaçları varsa, güvenlik, yeme-içme, barınma gibi. Bu canlının da temel ihtiyacı sevgi. Bize nasıl temel ihtiyaçlarımız yetmiyorsa, bu canlıya da hayatta kalabilmesi için temel ihtiyaçlarının yetmeyeceği gibi temel ihtiyaçları olmazsa da yaşayamayacaktır. Peki ilişkinin benliğini neler oluşturacaktır? Partnerlerin beklentileri, istekleri, arzuları. Bu bağlamda bireylerin birbirini tanıması ve ilişkide nasıl bir benlik oluşturmak istediklerini bilmeleri önemlidir.Nasıl her insan birbirinden farklıysa, her ilişki de birbirinden farklı olacaktır.  Bireyleri besleyen damarlar ilişkiyi besleyecektir. Dolayısıyla, ilişkinin kendi içinde kendini canlı tutan bir dinamizmi olacaktır. Bu dinamizmi partnerlerden biri tek başına oluşturmadığı gibi, eğer ki ilişki huzursuz ve mutsuzsa bu da partnerlerden birinin sorumluluğunda olmaması gerektiği gözden kaçmamalıdır.